1937 Temmuzunda Adolf Hitler ve Göring’in emirleri ile her çeşit doğaüstü, paranormal olayları, ökült kaynakları ve sıradışı objeleri incelenmek üzere dünyanın dört bir yanına araştırma ekipleri gönderildi. Bu özel araştırmaların başında ismi kutsal kitaplarda da sıkça geçen Hz. Nuh’un tufan sırasında inananların kurtuluşu için inşa etmiş olduğu gemi geliyordu. Kutsal kaynaklardan ve eski yazılı belgelerden yola çıkarak Türkiye ve İran arasındaki dağlarda araştırma yapan ekip, Dicle Nehri kenarında bulunan bir köyün yaşlılarından hayli sıradışı bir hikaye duydu.
Yaşlıların anlattığı hikayeye göre yaklaşık 200 nesil önce “esrarengiz bir ev gökten çok büyük gürültüler çıkararak yere düşmüştü” bu olaydan kısa bir süre sonra nesnenin düştüğü yerin yakınından geçen bir kişi bu esrarengiz nesneyle yakından karşılaşmıştı.
Olaya tanık olan şahsın anlatımlarına göre, nesne ıslık benzeri bir ses çıkarmakta ve dokunulmayacak kadar oldukça sıcaktı. Ayrıca etrafa çok pis bir kokuda yaymaktaydı. Bu hikayeyi tüm detayları ile dinleyen ekip bu olayı direk olarak Almanya’da bulunan Hitler’e bildirdi. Durumu öğrenen Hitler 1 ay sonra olay yerine araştırma yapmaları için 2 ekip daha gönderdi. Bölgeye intikal eden ve incelemelerde bulunacak olan ekip ve bunların amirleri Hitler’in gizli silah çalışmalarında bizzat görev almış üst düzey bilgi donanımına sahip bilim adamlarıydı. Hikayeyi detaylıca inceledikten sonra bu esrarengiz nesne ve onun düştüğü yeri araştırmaya koyuldular. Uzun süreli uğraşlar sonunda nesne tıpkı hikayedeki gibi olduğu yerde durmaktaydı. Nesne oldukça sağlam bir halde kendini muhafaza etmişti. Bu olay aslında 1947 deki Roswell olayından önceki ilk dünyadışı varlıklara ait fiziki kanıtın ele geçtiği vakadır. Aradaki tek fark Roswell de üst düzey yetkili kişilerin olay hakkında açıklama yapmaları idi.
Ekibin bulmuş olduğu esrarengiz nesne “disk biçimli, 25 metre çapında ve 8 metre yüksekliğinde bir UFO”dan başka birşey değildi. UFO dış etkilere karşı oldukça duyarlı idi ve toprağın birkaç metre üzerinde havada asılı durmaktaydı. Bu uçan araç en ufak bir dokunuşta bile yerinden oynaya biliyor havada yüzercesine salınabiliyordu.
1938 Aralık ayında ele geçen bu sıradışı esrarengiz UFO enkazı Almanya’nın en önde bilim adamlarının toplandığı Münih’in kuzeyinde bir yere getirildi. Etrafı dağlarla ve ormanlarla çevrili eski bir tuz madeni aracın incelenmesi ve gerekirse yenilerinin üretilmesi için özel bir gizli üs haline getirildi. Enkaz detaylıca incelendikçe bunun dünyasal bir kaynağa ait olmadığı çok net anlaşılmıştı. Nazi bilim adamları geminin yapısını ve çalışma prensiplerini çok iyi analiz etmekte başarılı olmuşlardı.
1941 yılında bir Nazi bilim adamı ABD’ye kaçıp bildiklerini ve öğrendiklerini Amerikalılara anlatmasaydı kimse Hitler’in elinde bulunan bu dünyadışı uzay aracından asla haberdar olamayacaklardı. 2. dünya savaşı sonunda hızlı Ruslar’dan hızlı davranan ABD askeri istihbarat timleri “OZ” kod adı altında Nazi tesislerini ve yukarıda bahsedilen uçan diski ele geçirdiler. Disk ele geçirilir geçirilmez hemen ABD ye yollandı. Fakat diğer taraftan Rus’lar altı ay sonra esir aldıkları Alman bilim adamını konuşturarak bu uçan diskten haberdar oldular.