HRİSTİYANLIK VE DÜNYADIŞI VARLIKLAR
Kutsal kitaplar, Eski metinler ve Gizli öğretilerin bulunduğu özel el yazması eserler “gökyüzünden yere inen ve kim oldukları çok belli olmayan insanımsı varlıkların” ziyaretleri ile doludur.
Antik Mısır, Hint, Uzakdoğu metinlerinde gökyüzünden gelen Dünya dışı ziyaretçilere “Tanrılar” denilmiştir. Eski Sanskritçe metinlerde ise bu sözde Tanrıların araçlarına “Vimanalar” ismi verilmiştir.
Arizona’nın Hopi yerlileri kendilerinin “Kachina” ismini verdikleri insanlar tarafından parlak uzay araçları içinde, güneyden buraya getirildikleri ve “havadan kendilerine yol gösterildiğine inanırlardı. Kaliforniya’daki Paiutesler’in arasında yaygın bir inanca göre, toprakları bir zamanlar, havada seyahat edebilen “Havmusuvslar’ın ana vatanıydı.
Dünya insanına bir zamanlar, bu inançlarından da anlaşıldığı gibi “gökyüzünden gelen zeki varlıkların yardımcı olması ve onlara yol göstermeleri” operasyonuna, Tanrı katından inmiş gerçek 4 büyük kitabın içerisinde de sıklıkla rastlıyoruz.
Kuran’ı Kerim – İncil – Tevrat – Zebur gibi bu dört büyük ilahi kitap, bizlere dünyasal yasalar ve ahiretteki yaşam konuları dışında evren ve uzay adını verdiğimiz bu devasa kozmosta bizde başka zeki varlıklarında bulunduğunu hatta bazılarının bizlerden çok daha ileri yaratılışlara sahip olduklarını anlatmaktadırlar. Kutsal kitaplar her zaman yoruma açıktır. Bu konu içerisinde geçen ayetlerin dünya dışı varlıklarlardan bahsettiğini düşünüyoruz. Düşüncelerimiz gerçekte olabilir, gerçekte olmayabilir.
“TEVRAT”
Din tarihi uzaylılarla, kaçırılmalarla ve ilişkilerle doludur. Temelde ayrılıklar ve kültürel farklılıklar görülür. İki bin yıl geriye gidin ve kendinizi Musa´nın yerine koyun; çölde çok sıcak bir gün, çölde yürürken güneş sırtınızı kavuruyor. Derken parlak ışık sütunları birkaç yüz metre üstünüzden sizi izliyor. Vızıltılar arasında bir ışık parlıyor ve tüm göksel bilginiz allak bullak oluyor.
Nedir bu? Bir UFO´mu? Elbette değil, bu tanrının bir işareti. İncil, o anda olanları anlatıyor ve biz kişiden kişiye değişerek geçen öyküleri dinliyoruz. Hatta şimdi eğer insanlara gökteki bir ışığı gösterir ve ne olduğunu sorarsanız size bağlı oldukları kültüre, geçmişlerine ve inançlarına göre cevap verirler.
2000 yıl önce bir dünya dışı canlının varlığı hayal bile edilemezdi. Neye isterseniz inanabilirsiniz ama dünya görüşümüze uymasa bile inançlara saygısızlık edemeyiz. Düşüncelerimizi kapatır ve yaratıcı ve de bireysel düşünceyi sansür edip, yok edersek hata yapmış oluruz. Eğer İncil´i okuyup, geleneksel düşüncenizi asgariye indirip kendinizi açarsanız gerçeği daha iyi görebilirsiniz.
Şimdi bir de Tevrat´a daha yakından göz atalım…
Tekvin 5:1: “Tanrı Adam´ı yaratırken onu Tanrı benzeyişinde yarattı;”
Tekvin 5:2: “Onları erkek ve dişi yarattı ve onları kutsadı ve yaratıldıkları günde onların adını Adam koydu;”
Tekvin 5:5: “Ve Adem´in yaşadığı bütün günler 930 yıl oldu ve öldü.”
Tekvin 5:8: “Ve Şit´in (Seth) bütün günleri 912 yıl oldu ve öldü.”
Tekvin 5:11: “Ve Enoş´un bütün günleri 905 yıl oldu ve öldü.”
Tekvin 5:14: “Ve Kenan´ın bütün günleri 910 yıl oldu ve öldü.”
Tekvin 5:17: “Ve Mahalaleel´in bütün günleri 895 yıl oldu ve öldü.”
Tekvin 5:20: “Ve Jared´in bütün günleri 962 yıl oldu ve öldü.”
Tekvin 5:21: “Ve Hanok 65 yaşında Methuselah´ın babası oldu.”
Tekvin 5:22: “Ve Methuselah´ın babası olduktan sonra, Hanok 300 yıl Tanrı ile yürüdü ve oğullar ve kızlar babası oldu;”
Tekvin 5:23: “Ve Hanok´un bütün günleri 365 yıl oldu;”
Tekvin 5:24: “Ve Hanok Tanrı ile yürüdü ve gözden kayboldu çünkü onu Tanrı aldı.
Tekvin 6:1: “Ve vaki oldu ki, toprağın yüzü üzerinde adamlar çoğalmaya başladı ve onların kızları doğduğu zaman.”
Tekvin 6:2: “Allah oğulları adam kızlarının güzel olduklarını gördüler ve bütün seçtiklerinden kendilerine karılar aldılar.”
Eyüb 1:6: “Ve Tanrı oğulları Rabbin önünde kendilerini takdim etmeğe geldikleri gün vaki oldu ki, onların arasına Şeytan da geldi..”
Yahuda´nın Mektubu 1:5: “Şimdi bir kere her şeyi bildiğiniz halde, size hatırlatmak istiyorum ki Rab kavmi Mısır diyarından kurtarmışken iman etmeyenleri sonra helak etti.”
Yahuda´nın Mektubu 1:6: “Ve kendilerinin reisliğini hıfzetmemiş fakat kendi meskenlerini terk etmiş olan melekleri büyük günün hükmü için ebedi bağlarla karanlık altına sakladı.”
Çıkış 13:21: “Ve gündüzün ve geceleyin yürüsünler diye Rab onlara yol göstermek için gündüzün bulut direğinde ve geceleyin onlara ışık vermek için ateş direğinde önlerinde gidiyordu.”
Çıkış 13:22: “.. gündüzün bulut direği ve geceleyin ateş direği kavmin önünden ayrılmadı.”
Sayılar, Bab: (10/11.13.33.34) “Ve vaki oldu ki, ikinci ayda, ayın yirminci gününde şehadet meskeninin üzerinden bulut kaldırıldı… ve ilk defa olmak üzere Musa vasıtası ile
Rabbin emrine göre göç ettiler… ve Rabbin dağından üç günlük yol göç ettiler… ve ordugahtan göç ettikleri zaman , Rabbin bulutu onların üzerinde idi”
Sayılar, Bab: (11/125) “Ve Rab buluttan indi ve ona söyledi”
Eski Ahit’in ilk kitabı Yaratılıştaki Tufan hikayesi şöyle başlar: “Ve Elohim’in oğulları insanın kız çocuklarını eş olarak aldılar ve onlara çocuklar verdiler. O zamanlar dünyada devler yaşıyordu.” İncil bu ilahi varlıklara, gökyüzünden dünyaya inen anlamına gelen Nefilim adını vermiştir; bunların insan ırkını yarattıklarına inanılır.
“Çıkış” bölümünde ise Peygamber Musa’nın İsrail oğullarını Mısır’dan çıkararak Sina Dağı ve Vaadedilen Topraklara götürüş hikayesi şöyle anlatılır: “…Tanrı onlara yolu göstermek için bir bulut içinde gündüzden yola çıktı; hem gece hem gündüz yolculuk edebilmeleri için gece de ateş şeklini alıp onlara ışık veriyordu.” Araştırmacılar Brinsley ve Poer Trench bu ifadeleri muhteşem bir uçan daire tasviri olarak yorumlamaktadır.
Çıkış, Bab: (33/9-11) “Ve vaki oldu ki, Musa çadıra indiği zaman bulut direği iner ve çadırın kapısında dururdu ve Rab Musa ile söyleşirdi. Ve çadırın kapısında duran bulut direğini bütün kavim görürdü ve bütün kavim kalkar ve herkes kendi çadırının kapısında secde kılardı. Ve Rab Musa ile, bir adam arkadaşı ile söyleşir gibi, yüz yüze söyleşirdi.”
Çıkış, Bab: (14/19-20) “Ve İsrail Ordusu’nun önünde yürüyen Allah’ın meleği yerini değiştirip, arkalarında yürüdü. Bulut direği önlerinden yerini değiştirip, arkalarında durdu. Ve Mısırlıların Ordusu ile İsrail Ordusu’nun arasına geldi ve bulut karanlık vardı fakat geceyi aydınlatıyordu ve biri ötekine yaklaşamadılar”
Çıkış, Bab (6/ 17.3.58) “Yalnız kendi kendine yanan büyük bir alev , etrafa ışık saçıp onlara korku ve endişe verdi. Dehşete kapıldılar. Bu görüntü uzaklaşıp gittikten sonra, gördükleri şeyin diğerlerinden korkunç olduğunu düşündüler.”
“Çöle doğru baktılar, ve işte Rabbin izzeti bulutta göründü…”
“Ve Rab gündüzün bulut direğinde , ve geceleyin ışık veren ateş direğinde gidiyordu… (2:13/21)
“Ve Rab Musa’nın önünden geçti. Ver Rab buluttan indi ve orada onunla durdu.” (57.A.2:13/21,34/5)
Eyüp ile Davud peygamberin kutsal kayıtlarında yer alan Allah ve de UFO tanımları ise şöyledir:
“ O bir ateştir!”(57.A.15:31/12)
Allah parladı. Önünde ateş, ve çevresi çok kasırgalı! Allah’ımız geliyor!” (57.A.16:50/2-3)