1989’da SETİ tarafından oluşturulan dünya dışı zeki varlıklarla yakın teması kapsayan protokoller uzmanlarca yeniden güncelleniyor. Geçmişin şartları ile değerlendirildiğinde gizliliği esas alan politikaların artık kaldırılması ve bilgi akışının herkesi kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmekte.
1967 de oluşturulan ilk kurala göre bir Astronotun veya sıradan bir vatandaşın, dünya dışı zeki bir varlıkla temas kurması yada karşılaşması durumunda uygulanacak ilk prosedür “ziyaretin ve ziyaretçinin kaynağına bakılmaksızın konu ve raporlar hemen Birleşmiş Milletlere bildirilmelidir.
Ardından insanlığı tehlikeye atabilecek olası bir bakteri ve mikrobik bir enfeksiyona karşı yetkililer temasçıyı hemen karantina altına almak zorundadır.
Ya da dünya dışı zeki varlıklar daha önceden Dünya tarafından belirlenmiş kurallara ve düzenlemelere uymak zorundadır. Bu durum başarılması çok zor ve oldukça komik sonuçlara sebep olacaktır. Bu yüzden bu saçma kurallar bütününün bir an önce değişmesi gerekli bir zorunluluk halini almaktadır.
1989 da ana hatları belirlenen ve bir prosedürler çıkmazı olan bu kurallar kitapçığı günümüz şartları ve imkanları ele alındığında yeniden modifiye edilmesi zaruri durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
SETİ tarafından oluşturulan kurallar silsilesi ve prosedürler her ne kadar tamamlanmış olsa da ana hatları ile günümüz şartlarına ve imkanlarına göre yeniden düzenlenmelidir.
Bu kılavuzda dünya dışında bir yaşamın varlığını teyit etmek için kanıtların bilimsel olarak incelenmesi ve daha sonra değerlendirilmesini vurgulayan bazı pasajlar bir öncelik olarak belirlenmiştir. Fakat bu süreç çok uzun ve örtbasa açık olduğundan bilinmesi gereken bilgilerin dünya insanlığından saklanması ve açıklanmaması halkın bilgi alma özgürlüğünü tamamen engeller şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden uzmanlar ve araştırmacılar gerek siber alemin imkanları ve sosyal medyanın imkanlarının bu konuların açıklanması ve ifşası için hazır hale getirilmeli ve düzenlemeler içerisine bilgilerin ve verilerin uzun süreçlere ve örtbasa uğramadan paylaşılmasında büyük gereklilik görmekteler.
SETİ ye göre bilginin öncelikli olarak Birleşmiş Milletler ile paylaşılması çok daha doğrudur çünkü bilgi direk üst makamlara iletileceği için hiçbir dezenformasyona uğramayacaktır. Fakat bu durum tamamen yanlıştır. Çünkü Birleşmiş Milletler yada NATO benzeri oluşumlar kendilerince uygun görmedikleri bazı kısımları istedikleri gibi değiştirip kendilerince uyarlayabilecek ve konunun daha çabuk yorgan altı edilmesine sebep olacaktır.
İskoçya’daki Saint Andrews Üniveristesi’de astrofizikçi olarak görev yapan Duncan Forgan da 1967 lerde hazırlanan bu protokolün artık çok fazla geçerliliğinin kalmadığını ve günümüz şartlarına göre yeniden uyarlanması gerektiğini savunmaktadır. Profesör Duncan’a göre İnternet çağında, bu katı protokollerin alanı yoktur ve ideal, soruşturmalar sırasında ortaya çıkan tüm bilgilerin açıklanacağı resmi bir bloğun oluşturulması olacaktır. Ona göre, Forgan, akıllı yaşamın Dünya dışında bulunup bulunmadığına bakılmaksızın halkın SETI çalışmalarının sonuçlarını bilmesi gerektiğini ve herkesin bunu kendi tarzında yorumladığını savunuyor. Bu düşünce şu ya da bu şekilde bilginin filtreleneceği yönündedir. Fikir tam olarak şudur: spekülasyon, yanlış bilgi ve yanlış yorumlanabilecek bilgilerden kaçının. Konsept doğru ama madde başka bir şey!
SETI ve BM tarafından dünya dışı temas halinde uygulanacak herhangi bir filtre Dezenfeksiyona izin verilmemelidir.