Dünya dışı varlıklara tarafından gemiye alınan ve bazı testlere tabi tutulan canlılar yalnızca insanlar değildir. İnsanların yanı sıra birçok hayvanın da kaçırılıp gemiye alındıklarına hatta bazılarının dünya dışı varlıklarca testlere tabi tutulup, öldürüldüklerine dair elimizde sayısız rapor bulunmaktadır. Bu durumda tam olarak açıklana bilmiş bir hadise değildir. Bu tür hayvan ölümleri için Mutilation terimini kullanıyoruz.

“Mutilation” terimi, anormal bir şekilde, açıklanamayan bir nedenden olan hayvan ölümlerini tarif etmek için kullanılır. Bu anormal ve açıklanamayan vakalar, kesilme, yaralanma, parçalanma, organ ya da kan eksilmesi yada çürümesi gibi durumları içermektedir.

1961’den 1963 yılına kadar Pentagon’a, yerel ve bölgesel polis kuruluşlar tarafından, sistematik bir biçimde organları alınmış sığır cesetleri ve uzaylılar tarafından kaçırıldığını söyleyen insanların ifadeleriyle ilgili birçok raporun geldiği açıklanmıştır. ABD Ordusu’na bildirilen raporlar da kaçırılmalarla ilgili olarak arazilerde bulunan sığır cesetlerinin incelemesi için çağırılan veterinerlerin, sadece hayvanların kanının akıtılmasının değil aynı zamanda tüm iç organların cerrahi yöntemlerle alınmış olduğunu ve bunun yırtıcı hayvanlar ya da sadist kişilerce yapılamayacağını dair ifadelerine yer verilmiştir.

Albay Philip J. Corso bir konuşmasında bu sıra dışı hayvan ölümleriyle ilgili ilk raporun 1967 yılında Colorado’dan gelmesine rağmen bu olaylarla ilgili bir çok raporun 1950’lerin ortalarında Beyaz Saray da zaten bilindiğini ve gizlice incelendiğini açıklamıştır. Albay Philip J. Corso konuşmasının devamında ilk olarak bu olayları bir tür şaka olarak algıladıklarını hatta tüm bunların ayin yapan bazı gizli tarikatların işi olabileceğini düşündük diyerek bazı itiraflar da bulunuyordu.

Önemli bir araştırmacı olan Linda Moulton Howe dünya dışı varlıkların, garip, esrarengiz, açıklanamaz olarak tarif edilen bu tipik cerrahi operasyonlarına dair fotoğraflara 1989 yılında yazmış olduğu “ Uzaylıların Ürünleri ” adlı kitabında oldukça büyük bir yer vermiştir.

Linda Moulton Howe 11 Mart 1989 yılında Arkansas’da, ölü olarak bulunmuş bir sığır cesedinden alınan doku örneklerinin sonuçlarının şu şekilde açıklandığını ifade etmiştir.

1 – Hayvan üzerindeki kesilen bölge ince bir çizgi ile belirlenmiştir.

2 – Belirlenen bu çizgi 300 Fahrenhayt yada daha fazla bir sıcaklığa maruz kalmıştır, dokunun kenarları bu aşırı ısı nedeniyle kararmıştır.

3 – Kesim, çok hızlı bir şekilde ( 2 dakikadan daha kısa bir süre içerisinde ) gerçekleşmiştir. Çünkü yaralanma vakaları 5 dakikadan fazla sürerse hücre kaybı meydana gelmektedir.

Hayvan kaçırılmaları ilgili üst düzey yazışmalar ve raporları görmekteyiz.

İşte yaşanmış bir kaç kaçırılma vakası ve sonrasında yaşananlar

Ocak ayının bir gece yarısı şehre doğru arabalarıyla yol almakta olan Markum çifti, izledikleri güzergâh üzerinde gökyüzünde dolaşmakta olan ikisi de birbirinden daha parlak, küremsi, garip ışıklı cisimler fark ederler. Bay Markum, bu sırada cisimlerle ilgili iki şey çok dikkatini çeker. Cisimlerden birinin havada asılı kaldığı halde hiçbir yöne hareket etmediği, diğerininse tüm sıra dışı manevralarına rağmen hiçbir şekilde ses çıkarmadığıdır.

Bu gözlemleri onlara hiçte yabancı olmadıkları bir durumdur. Çünkü daha önceleri de evlerinin üzeride ve yakınında gezinen bu tarz garip ışıklı nesnelere rastlamışlardır.

Bay ve bayan Markum’un bu ilginç gözlemlerinden kısa bir süre sonra Ocak ayının son günlerine doğru, Kansas ve Missouri’den sıra dışı hayvan ölümleriyle ilgili yerel yetkililere 30 dan fazla rapor gelmiştir. Yetkililer ilk olarak karşılaştıkları bu garip ölümlerle ilgili olarak satanist tarikatları sorumlu tutmuşlardır. Grant şehri Şerifi Archie Yearick ise bu olayların ardında çok daha başka bilinmezliklerin bulunduğunu düşünmektedir. Karşılaştığı olaylarda hiç şekilde satanik öğelere dair tek bir kanıtın dahi bulunamaması Şerif Archie Yearick’i daha da endişelendirmiştir. Çevrede yaşayan çiftlik sahipleri de bu olaylardan dolayı büyük birer şaşkınlık içindedir.

Tam bu sıralarda Lady isimli bir at Kolorado’nun San Luis vadisinde boynundan itibaren derisi yüzülmüş bir vaziyette bulunur. Yapılan incelemelerde Lady isimli at’ın ayak izlerine cesedin bulunduğu yerden 100 fit geride rastlanmıştır. Bu da görevlilere ölmüş olan bu hayvanın bulunduğu çiftlikten buralara kadar kasten getirildiğini göstermektedir.

Bazı çiftlik sahipleri olayın gerçekleştiği gece UFO’ları vadi çevresinde sıkça gözlemlediklerini ifade etmeleri üzerine tüm dünya basını bu garip hayvan ölümleriyle ilgili olarak UFO’ları sorumlu göstermeye başlar. Linda Moulton Howe adlı bir bayan araştırmacının olayların geçtiği çevrede yaptığı bir araştırmada yüzün üzerin görgü tanığının UFO’ları saatlerce gözlemlediğini ortaya çıkarmıştır.

Bu olaylarla ilgili yazılmış tüm raporları tek tek inceleyen Linda Moulton Howe 1983 tarihinde Missourili bir çiftin, dürbünle gümüş renkli giysili 2 küçük insanımsının bir ineği araçlarına doğru havadan süzülerek taşıdıklarını gözlemleyen raporuna rastlamıştır.

Çiftin ifade ettiğine göre varlıkların kafaları büyük ve beyaz renkteydi. Bu iki beyaz kafalı varlığın yanında ise onları izleyen sürüngenimsi tipte, yeşil derili, uzun boylu bir başka varlık bulunmaktaydı. Kertenkeleye benzeyen bu üçüncü varlığın gözleri dikey göz bebekli, büyük ve çekikti.

Yine 1980 yıllarına dair raporda da benzer anlatımlara rastlamıştı. Teksas’lı bir çiftlik sahibi, sabahın erken saatlerinde iki insanımsı 1,20 cm boylarında, koca kafalı, beyaz tenli varlığın küçük bir buzağıyı UFO benzeri bir cisme götürmeye çalıştıklarını ve gözleminden kısa bir süre sonra bu küçük hayvanında parçalanmış bir biçimde ölü olarak bulunduğunu raporuna eklemiştir. Göğüs kafesi hariç buzağının kemik yapısı korunmasına rağmen kas ve diğer tüm iç organları alınmış haldeydi.

1979 yılından 1992 yılına kadar olan birçok hayvan ölümleri raporunu inceleyen Linda Moulton Howe incelediği birçok raporda bu tarz ifadelere sıkça yer verildi. Yalnızca 1992 yılı hariç bu tarz olaylara her yıl sıkça rastlanmıştı.

25 Ocak 1992 yılında Oklahama yakınlarındaki Okemah kasabasında ölü halde bir başka inek bulundu. Hayvanın memesi kan kaybına sebebiyet vermeyecek bir biçimde çok titizce kesilmişti. Kasaba Şerifinin ölmüş hayvan üzerinde yaptığı incelemelerde göğsünden kalbinin de alınmış olduğu görüldü. Yapılan tüm incelemelere rağmen bu olaya da bir açıklık getirilemedi. Ve bu olay da diğer bir çok dosya gibi rafa kaldırıldı.

2 Şubat Cumartesi günü, MUFON Oklahoma araştırmacısı, ocak ayındaki kaçırılmalarla ilgili daha fazla bilgi toplayabilmek için Chuck Pine – Garfield, Kingfisher ve Grant Country Şerifleri’nin ofislerini dolaştı. Grant Country Şerifi Archie Yearick, kendisine o gün Kansas polisinden bulunan öküz cesediyle ilgili telefon geldiğini bildirdi.

MUFON dan gönderilen araştırmacı Chuck Pine gezisini kuzey sınırındaki kaçırılma vakalarının yoğunlaştığı yerlerdeki polis istasyonlarına doğru sürdürdü. Öldürülen hayvanlarının doku örneklerinden birer parça alan Chuck Pine, onları Federal Express’le Kolorado’da ki patolog ve hemalojist Dr. John Altshuler’a gönderdi. Dr. John Altshuler 1989 yılından beri bu tür kaçırılmaları ve ölümleri bilimsel olarak incelemekteydi. Tıbbi incelemeleri sonucunda dokulardaki hücrelerin yüzlerce derecelik aşırı ısıyla değişime uğradıklarını ve böylece kesimlerin gerçekleştiğini tespit etti.

11 Şubat 1992’de El Reno’nun 10 mil uzağındaki Calument, Oklahoma’dan 2 kaçırılma ihbarı daha geldi.

Bu olayın hemen ardından bulunan cesetlerden birinin dilinin kesilmiş, üreme organının kansız bir biçimde alınmış olduğu tespit edildi. Bu vakalarda da diğerleri gibi kan izine asla rastlamadı. 9 Mart’ta yine Okemah’ta bir inek, memesi kansız bir şekilde kesilmiş olarak bulundu. Buna ek olarak ineğin sol tarafında büyük bir delik göze çarpmaktaydı. Kurşun deliğine benzeyen bu deliğin bir çıkışı ya da girdiği bölgeye saplanan bir mermi çekirdeği yoktu. Delik adeta lazerle açılmış gibi gözükmekteydi. Deliğin etrafındaki kararmalarda buranın aşırı ışı ile ustaca açıldığını açıkça göstermekteydi.

Mart’ta, Benton Kasabası şerif vekili Danny Varner, Hiwassc yakınlarındaki bir çiftlikte Bill Cowger’le buluşmaya gitti. 8 yaşındaki yaşlı ölü inek sağ tarafına doğru yerde yatmıştı. İneğin gözleri ve dili alınmış. Arka bacaklar arasındaki 20-30 inçlik bir deri parçası, memeyle birlikte alınmıştı. Fakat kesim sırasında kas dokusuna dokunulmamıştı.

Çavuş Varner’in olay ile ilgili soruşturma raporu ;

“Dil çok keskin bir aletle, ön dişin 6 – 8 inç gerisinden kesilmiştir. İneğin sol gözü alınmış, memesi ve derisi yine çok keskin bir aletle kesilmiştir. Karın kısmında bir hasar yok. Bu işlemler bir cerrah tarafından yapılmış gibi görünüyor. Yerde ineğin mücadele verdiğiyle ilgili bir belirti ya da her hangi bir parmak izine rastlanmadı. İneğin çevresinde hiçbir kan izine rastlanmadı. Aynı tür olaylar Missouri ve Kanada’da da sıkça rastlanmıştır.”

Kaçırılma olayları yalnızca sığır, inek ve atlarla sınırlı değildir. Kedi, köpek, koyun gibi daha bir çok hayvan da aniden ölü olarak bulunmuştur. 1970’lerde, Kanada, Kaliforniya ve Teksas’da bu olaylara çok sık rastlanmıştır. 15 Mayıs 1992’den itibaren, Vancouver ve İngiliz Kolombiyası’nda sayısız kesilmiş halde kedi cesetleri bulunmuştur.

Dünya dışı varlıklarca kaçırılmış bir kişi olan olan Judy Doraty, 1973 yılında kahverengi ve beyaz bir buzağının sarı bir ışık huzmesi içinde göğer doğru yükseldiğini gözlemledi. Daha sonra, kaçırılma sırasında, kendini küçük, yuvarlak beyaz bir odanın içinde bulan Judy, buzağının gözünden, dilinden ve testislerinden alınan dokuların 2 küçük gri tenli büyük gözlü varlıklar tarafından test edildiğini gördü. Bu varlıkların elleri başparmaksız olup 4 uzun parmağı bulunmaktaydı. Sarı gözlü ve dikey gözbebekleriyle kediye ya da yılanı anımsatıyorlardı.

Öldürülen hayvanlarla ilgili olan bu olayları bazı bilim çevreleri çok önemli bir işaret olarak görmemelerine rağmen, diğer birçokları hayvan cesetlerinin fotoğraflarını doğal olmayan olayların ‘bilimsel kanıtı’ olarak ele alırlar. Açıklanmayan bu tür ölümler için sorumlu tutulacak dünyasal bir neden bulunamaması bu durumu daha da açıklanamaz bir hale getirmekteydi.

Bilinen ve açıklanabilir vakalar olmaması hükümetleri ve gizli servisleri komplo teorileri kurgulamaya sevk etmiştir. Sadece hayvan ölümleri değil aynı zamanda kaçırılma vakaları, ekin çemberleri ve siyah helikopter gözlemleri de UFO’larla bağlantılıdır. Bu olaylara yönelik söylenen en bilindik komplo teorisi genelde askeriyenin yeni silahlar ve gizli teknolojiler ürettiğiyle ilgilidir.

Daha önce insanlar üzerinde de yaptıkları gibi, bu tür hayvan ölümleri vakalarını askeriyenin gizlice incelettiğinin açığa çıkması eminiz kimseyi şaşırtmayacaktır.

Bazıları, dünya dışı varlıkların Hava Kuvvetleriyle gizli bir anlaşma yaptığını ve ABD ordusunun uzaylılarca gerçekleştirilen bu hayvan ölümlerini ve insan kaçırılmalarının 30 yıldan fazla bir zamandır bildiğini savunmaktadır. ABD ordusunun bu işteki çıkarı ise, diğer ülkelerden gelecek düşman davranışlarının dünya dışı varlıklarca kendilerine verilecek teknoloji transferiyle ilgilidir.

Bizler, dünya dışındaki bu zeki canlıların, neden binlerce, milyonlarca ışık yılı uzaklıktan gelerek bu hayvan kaçırılmalarını gerçekleştirdiklerini merak ediyoruz. Uzaylılar enzimleri, yaratacakları bir tür karışım ırk için genetik mühendislikte kullanmak adına topluyorlar. Sığır DNA’larını da farklı bir canlı formu oluşturmak için değiştiriyorlar.

2002 yılının mayıs ayının başından beri Arjantin başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde çok sıklıkla mutasyona uğramış hayvan cesetleri bulunmaktadır. Bir çok gözlemde adları ve biçimleri henüz dünya literatüründe dahi yer almayan garip yaratıkların tarifleriyle dolmuştur.

Volkan Burnaz

By admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir